10 Ekim 2023

Cumhuriyetimiz 100 Yaşında

Bu ay ...

Ordularımız 30 Ağustos 1922 günü Yunan Ordusu’nun büyük bir bölümünü Dumlupınar’da etkisiz hale getirerek 9 Eylül 1922 günü İzmir’e girer. Sonuçta, birkaç gün sonra Anadolu topraklarının tamamı işgalci emperyalist güçlerden temizlenir. Bundan sonra ülkede; 1922 yılı Ekim ayından başlayarak 1923 yılı Ekim ayına kadar uzanan bir süreç yaşanır. Bu bir yıllık evrede şekillenen olaylar, yıkılmış bir imparatorluğun izlerinin silinmesi ve yeni bir devletin kuruluşuna yönelik hazırlıklarının tamamlanmasıdır. Bir başka deyişle Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasının ardından ortaya çıkan yönetim boşluğu, bu dönemde sağlanan gelişmelerle giderilmeye çalışılır.
Cumhuriyet’in ilanı sanıldığı gibi birkaç günde gerçekleştirilmiş bir girişim değil, tam tersine uzun yıllara yayılmış bir hazırlık evresinin ürünüdür. Bu hazırlık evresinin en önemli mimarı da hiç şüphesiz Gazi Mustafa Kemal Paşa’dır. Büyük önder, yıllardır halka hitaben konuşmalarında ve yakın çevresiyle yaptığı sohbetlerinde Cumhuriyet ile ilgili ne kadar olumlu bir düşünceye sahip olduğunu ortaya koymuş ve hep Cumhuriyeti rejimini savunmuştur.
Bu bağlamda Cumhuriyet ilan edilmeden önce bir dizi yenilik gerçekleştirilmiş ve Cumhuriyet’in ilanına giden yollar açılmaya çalışılmıştır. Öncelikle, 1 Kasım 1922 günü saltanat kaldırılarak yeni kurulacak devletin yönetim biçiminin saltanat olmayacağı kesin bir kararlılıkla ortaya konulmuştur. Bunun üzerine devrik padişah Vahdettin ülkeyi terk etmiş ve özellikle İstanbul’daki saltanat yanlılarının son ümitleri de bu şekilde kırılmıştır.
Yeni kurulacak Türk devletinin ekonomik modelinin ne olacağı konusundaki tereddütler de Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle 17 Şubat 1923 günü İzmir’de toplanan “Türkiye İktisat Kongresi”nde giderilmiştir. Bu kongrede ülke ekonomisinin sorunları ve çözüm yolları da tartışılmıştır. Bu yılın en önemli olaylarından biri de hiç şüphesiz “Lozan Barış Konferansı”nın toplanmasıdır. Taraflar arasında başlayan görüşmelerin ilk etabında sonuç alınamamış ancak ikinci etapta yapılan görüşmeler sonucu 24 Temmuz 1923 günü “Lozan Barış Antlaşması” imzalanmıştır. Bu şekilde ulusal bağımsızlığımız tam anlamıyla gerçekleştirilmiş ve Ulusal Kurtuluş Savaşımız bu antlaşmayla taçlandırılmıştır.
Bu arada 1 Nisan 1923 günü ilk TBMM üyeleri yeni seçim kararı alarak dağılırlar. Çünkü Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları I. TBMM’ndeki muhalif grupların yeni devletin kuruluş aşamasında özellikle yapılacak yeni düzenlemeler ve gerçekleştirilecek devrimlere yönelik problemler çıkaracaklarını düşünmektedirler. Yapılan yeni seçimlerden sonra II. Dönem TBMM çalışmaya başlar. Bu şekilde, bir savaş meclisi özelliği taşıyan TBMM üyeleri de yenilenir. Ankara 13 Ekim 1923 günü başkent olarak ilan edilir. Bunu takiben 25 Ekim 1923 günü hükümet istifa eder. Tüm bu girişimlere karşın 28 Ekim 1923 günü akşamına kadar da hükümet kurulamaz.

Tüm bu gelişmeler üzerine Mustafa Kemal Paşa çevresindekilere yarın Cumhuriyeti ilan edeceklerini açıklar. O gece, Çankaya Köşkünde Mustafa Kemal Paşa, en yakın silah arkadaşı İsmet Paşa ile beraber 1921 Anayasası’nın bazı maddelerinde değişiklikler içeren bir kanun teklifi hazırlar. Bu teklif yeni Türk devletinin yönetim biçiminin Cumhuriyet olması yönündedir. Ertesi gün toplanan TBMM’nde bu tasarı üzerinde görüşmeler gerçekleştirilir ve yapılan bir Anayasa değişikliğiyle akşam saatlerinde Cumhuriyetin ilan edilmesi kabul edilir.
Sonuçta 29 Ekim 1923 günü akşamı Cumhuriyet ilan edilir. Ayrıca yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçilir. Cumhuriyetin ilanı, başkent Ankara’dan yapılan 101 pare top atışıyla tüm dünyaya ilan edilir. Halk sevinç içinde sokaklara dökülür. Cumhuriyet, ilan edildiği 29 Ekim gecesi ve onu izleyen 30 Ekim günü başta Ankara olmak üzere tüm yurtta düzenlenen coşku dolu şenliklerle kutlanır. Türk milleti savaşlardan ve işgallerden sonra ilk kez barış ve esenliğe ulaşmış bir şekilde ulu önderinin çevresinde toplanır.
Cumhuriyet, egemenliğin tek kaynağının millet olduğun kabul eden bir devlet şeklidir. Devletin temel organlarının tamamının seçimle işbaşına geldiği modern bir yönetim biçimidir. Bu rejimde Devlet Başkanı olan Cumhurbaşkanı da milletçe veya milletin temsilcisi TBMM tarafından seçilir.
Mustafa Kemal Paşa, Cumhuriyeti ilan ederek Türkiye’nin çağdaş ve uygar devletler arasında bir yere sahip olabilmesi için bir dizi yenilik ve devrim yapmıştır. Siyasal, toplumsal, hukuk, eğitim, ekonomi, sanayi, ticaret vb. alanlarda yenilikler ve devrimler birbirini izler. Savaşlardan, göçlerden, salgın hastalıklardan, fakirlikten ve ümitsizlikten yılmış Türk halkı, tepeden tırnağa bu yenileşme hareketleriyle sanki yeniden doğar. Bu kapsamda 1924 yılında bu devlet modeline uygun bir yeni Anayasa yapılır ve Hilafet kaldırılır.
Cumhuriyet Bayramları, milli birlik ve beraberliğimiz ile toplumsal dayanışmamızın en üst düzeye ulaştığı ulusal bayramlarımızın en önemlisi olarak 1923’ten bu yana 29-30 Ekim günleri coşkuyla kutlanmaktadır. Bize Büyük ATATÜRK’ün emaneti olan ve bu yıl 100 yaşına basan, kurumları ve yönetimiyle artık ulusumuza mal olmuş Cumhuriyet rejimi, insan onuruna en uygun yönetim biçimi olarak milletimizi daha mutlu ve daha güzel yarınlara taşıyacaktır. Nice Yüzyıllara; Kutlu Olsun…

Dr. Dr. Altan ARMUTAK

- - -

Bu yazı 10 Ekim 2023 tarihinde dorA HEALTH sayfasında yayınlandı!